TÜM ÜRÜNLERDE KARGO BEDAVA!
Bizimkisi
"Bir AŞK" Hikayesi...
Bizimkisi "Bir AŞK" Hikayesi...
Şatafatlı, destansı, görülmemiş değil. Belki sıradan ama bir o kadar samimi, sonsuz ve içten...
Şifası ve lezzeti ile insanlığa sunulan bir mucize olan DOĞAL balı tedarik etmekte sıkıntı yaşayıp, kime güvenip kimden DOĞAL BAL alacağını bulamayıp, piyasada satılan balların gerçeklerini öğrenip, işin kolay yolunu seçip bal yemekten vazgeçmeyenlerin öyküsüdür Siristat.
Normal hayatta farklı meslek sahibi olan, arıcılıktan geçimini sağlamayan, DOĞAL BAL sevdası içlerine düşünce işin kursuna gidip, okuyup, araştırıp, hobi amaçlı olarak arıcılığa başlayan (biz balı ailemizle kendimiz yiyecektik:)) 4 kafadar arkadaşın bir araya gelmesinin adıdır Siristat.
Doğada zaman geçirmeyi ve doğal hayatı seven, şehre sıkışıp kendine kaçacak yer arayan, köy çocuklarının doğaya toprağa dönüşüdür Siristat.
Şatafatlı, destansı, görülmemiş değil. Belki sıradan ama bir o kadar samimi, sonsuz ve içten...
Şifası ve lezzeti ile insanlığa sunulan bir mucize olan DOĞAL balı tedarik etmekte sıkıntı yaşayıp, kime güvenip kimden DOĞAL BAL alacağını bulamayıp, piyasada satılan balların gerçeklerini öğrenip, işin kolay yolunu seçip bal yemekten vazgeçmeyenlerin öyküsüdür Siristat.
Normal hayatta farklı meslek sahibi olan, arıcılıktan geçimini sağlamayan, DOĞAL BAL sevdası içlerine düşünce işin kursuna gidip, okuyup, araştırıp, hobi amaçlı olarak arıcılığa başlayan (biz balı ailemizle kendimiz yiyecektik:)) 4 kafadar arkadaşın bir araya gelmesinin adıdır Siristat.
Doğada zaman geçirmeyi ve doğal hayatı seven, şehre sıkışıp kendine kaçacak yer arayan, köy çocuklarının doğaya toprağa dönüşüdür Siristat.
5N1K; Ne, nasıl, neden, nerede, ne zaman, kim?
Ürettiğimiz ürünlerin, üretimimizin, bal sevdasına düşüşümüzün hikayesidir bu. Kimseye güvenmeyerek çıkılan bu yolda bize güvenenlerin her aklına takılan soruya cevap olabilmek amacıyla içimizi dışımı döktüğümüz hakkımızdadır.
Ne, Nasıl Oldu?
Gerçek, saf balı nereden buluruz arayışıyla başladı bu hikaye. "İcat, arayanların vardığı neticedir." sözündeki gibi herşey aramakla başladı. Bazen az bulduk, bazen bulduğumuza inanmadık. İnandığımızdan satın alamadık. Hep şüpheyle bal aradık. Hiç yok değildi ama ulaşılması ve aldatılması kolaydı. Hele şimdi bildiklerimize bakınca aldanmak en kolay olandı.
Bizimki bir icat değildi. Çünkü olmayan birşeyi aramıyorduk. Ama kaybolmaya yüz tutan gerçek balı yeniden keşfetmeliydik.
Nasıl oldu?
Derken, dededen babadan arıcılık görmüş bir abimiz, arkadaşımız o zaman arıcılık yapalım fikrini attı önümüze. Çıkılan yol bilinmeyen bir yolsa yanına yoldaş lazım dedik, olduk 4 kişi.
Kendi balımızı üretiriz. Ne olacak. İki üç kovan alırız, hobi olarak arıcılık yaparız dedik. O bildiklerini anlattı biz dinledik? Dinledik dinlemesine de bu iş anlatmayla, dinlemeyle olacak gibi değildi. Pratik lazımdı.
Olayın kitaplarda yazılanlar, arıcılardan anlatılanlar, izlenilen videolar gibi olmadığını ilk 3 kovan arımızı alınca anladık:)) Hatta ilk kovanlarımızı kendimiz ürettik. Fakat arının sesi uzaktan hoş gelir misali, elimizdeki bilginin deryada bir damla olduğunu anlamamız uzun sürmedi.
2 yıl boyunca edindiğimiz bilgi ve tecrübe aslında işi öğrenmek değildi. Sadece arının dünyasının gizemli kapısını aralamaktı. Bu merak ve arı sevgisi bizi deli gibi peşinden sürükleyerek devam ediyordu...
Bizimki bir icat değildi. Çünkü olmayan birşeyi aramıyorduk. Ama kaybolmaya yüz tutan gerçek balı yeniden keşfetmeliydik.
Nasıl oldu?
Derken, dededen babadan arıcılık görmüş bir abimiz, arkadaşımız o zaman arıcılık yapalım fikrini attı önümüze. Çıkılan yol bilinmeyen bir yolsa yanına yoldaş lazım dedik, olduk 4 kişi.
Kendi balımızı üretiriz. Ne olacak. İki üç kovan alırız, hobi olarak arıcılık yaparız dedik. O bildiklerini anlattı biz dinledik? Dinledik dinlemesine de bu iş anlatmayla, dinlemeyle olacak gibi değildi. Pratik lazımdı.
Olayın kitaplarda yazılanlar, arıcılardan anlatılanlar, izlenilen videolar gibi olmadığını ilk 3 kovan arımızı alınca anladık:)) Hatta ilk kovanlarımızı kendimiz ürettik. Fakat arının sesi uzaktan hoş gelir misali, elimizdeki bilginin deryada bir damla olduğunu anlamamız uzun sürmedi.
2 yıl boyunca edindiğimiz bilgi ve tecrübe aslında işi öğrenmek değildi. Sadece arının dünyasının gizemli kapısını aralamaktı. Bu merak ve arı sevgisi bizi deli gibi peşinden sürükleyerek devam ediyordu...
NEDEN OLDU?
... Artık arılarımız vardı. Ailemize, soframıza kendi ürettiğimiz balı ve arı ürünlerini koyabiliyorduk. Ürettiklerimiz bizim tüketeceğimizden fazla çıkınca arkadaş, akraba, tanıdık derken insanlarla paylaşmaya başladık. Hem paylaştık, hem anlattık, anlattıkça onlarda merak etti, ilgi gösterdi. Alanlar tanıdıklarına tavsiye etti. Artık hayatımızda bir soru ile yaşıyorduk. BAL VAR MI?
İşte bu soru, bu beğeni, hobi diye başladığımız işte bizi sahalara itti. Arıcı olmamıza NEDEN OLDU.
Gördük ki bizler gibi gerçek balı arayıp bulamayan insanlarla buluşma, onlarla bu şifayı paylaşma imkanımız vardı. Ama nasıl olmalıydı? Bu iş kendi evine bal götürmek kadar basit değildi. Üretmek ve başkalarına ürün satmak omuzlarımıza ayrı bir sorumluluk yüklüyordu. Daha titiz olmayı, daha çok araştırmayı, farkındalık oluşturmayı gerektiriyordu.
Düşündük, taşındık, çalıştık. Bir marka bulduk, Hayal ve amacımıza uygun bir üretim şekli geliştirdik. Bu arada hepimiz normal mesleklerimize yani geçimimizi sağladığımız asıl işlerimize devam ettik. Arıcılık işinden de para kazanma gibi bir durumumuz yoktu. Hatta normal hayattaki işimizden arıcılık harcamalarımızı karşılıyorduk. Yani olayı ticari olarak analiz yapsak komple zarardaydık :))
Çok yollar gezdik, 4 kişi hep tartıştık, fikirler paylaştık. Bu uğurda bazen madden bazen duygusal kayıplar yaşadık. Ama gerçek bal üretip bizim gibi arayış içinde olanlara bunu sunacaktık. Hemde ilk günkü anlayışımızla. SAF, KATKISIZ, KALINTISIZ BAL VE ARI ÜRÜNLERİ...
İşte bu soru, bu beğeni, hobi diye başladığımız işte bizi sahalara itti. Arıcı olmamıza NEDEN OLDU.
Gördük ki bizler gibi gerçek balı arayıp bulamayan insanlarla buluşma, onlarla bu şifayı paylaşma imkanımız vardı. Ama nasıl olmalıydı? Bu iş kendi evine bal götürmek kadar basit değildi. Üretmek ve başkalarına ürün satmak omuzlarımıza ayrı bir sorumluluk yüklüyordu. Daha titiz olmayı, daha çok araştırmayı, farkındalık oluşturmayı gerektiriyordu.
Düşündük, taşındık, çalıştık. Bir marka bulduk, Hayal ve amacımıza uygun bir üretim şekli geliştirdik. Bu arada hepimiz normal mesleklerimize yani geçimimizi sağladığımız asıl işlerimize devam ettik. Arıcılık işinden de para kazanma gibi bir durumumuz yoktu. Hatta normal hayattaki işimizden arıcılık harcamalarımızı karşılıyorduk. Yani olayı ticari olarak analiz yapsak komple zarardaydık :))
Çok yollar gezdik, 4 kişi hep tartıştık, fikirler paylaştık. Bu uğurda bazen madden bazen duygusal kayıplar yaşadık. Ama gerçek bal üretip bizim gibi arayış içinde olanlara bunu sunacaktık. Hemde ilk günkü anlayışımızla. SAF, KATKISIZ, KALINTISIZ BAL VE ARI ÜRÜNLERİ...
NEREDE, NE ZAMAN?
Peki bu serüven nerede başladı? Ürettiğimiz bu ürünleri nerede üretiyoruz? Nereleri geziyoruz? Buyrun anlatalım.
3 kovanla başlayan serüven 12 kovan olunca balda kalite kavramlarıyla tanıştık. Balın, saf, katkısız ve kalıntısız olanını üretiyorduk ama üstün nitelik ve niceliğe sahip ballar üretmek için zengin bitki kaynakları gerekliydi. Aldık arılarımızı sırtımıza, yükledik arabaya, başladık gezmeye. Artık sabit değil, gezgin arıcıydık. Zaman bal gibi tatlı akıp giderken yüzlerce kovanımız oldu, serüven daha da zorlaştı
Peki Nerelere Gidiyoruz?
Kasım, aralık, ocak, şubat, mart aylarında yani kış ve erken bahar döneminde Alanya'dayız. Nisan ve mayıs aylarında arılarımızı yaylaya çıkarmadan Konya'nın dağlık bir kasabası olan BOZKIR'a arılarımızı götürüyoruz. Burada 2 ay bahar yaşayan arılarımız Toroslar'dan alınacak bal için hazırlanıyor. Ve tüm hazırlıklar tamamlanınca nasibe yolculuk başlıyor. Zümrüt Renkli Toroslar'ın altın renkli şifasının nasibimize düşeni için çıkıyoruz TOROSLAR'a. Haziran, temmuz, ağustos aylarını yaylamızda geçiriyoruz. Ve burada hasat işlemi yapıyoruz.
Toroslar'da herşey bitince, mevsim geçince, eylül ve ekim aylarında arılarımızın doğal kaynaklarla kendilerine yetebilmeleri için tekrar Konya Ovası'na taşınıyoruz. Burada iki aylık misafirlikten sonra döngü tekrar başa dörüyor ve Akdeniz Bölgesi'ne yolculuğumuz başlıyor.
Şifa olan bal uğruna yüzlerce kovan taşınır, binlerce kilometre yol gidilir. Ama Hep aynı heyecan ve niyet hiç bozulmadan devam eder.
3 kovanla başlayan serüven 12 kovan olunca balda kalite kavramlarıyla tanıştık. Balın, saf, katkısız ve kalıntısız olanını üretiyorduk ama üstün nitelik ve niceliğe sahip ballar üretmek için zengin bitki kaynakları gerekliydi. Aldık arılarımızı sırtımıza, yükledik arabaya, başladık gezmeye. Artık sabit değil, gezgin arıcıydık. Zaman bal gibi tatlı akıp giderken yüzlerce kovanımız oldu, serüven daha da zorlaştı
Peki Nerelere Gidiyoruz?
Kasım, aralık, ocak, şubat, mart aylarında yani kış ve erken bahar döneminde Alanya'dayız. Nisan ve mayıs aylarında arılarımızı yaylaya çıkarmadan Konya'nın dağlık bir kasabası olan BOZKIR'a arılarımızı götürüyoruz. Burada 2 ay bahar yaşayan arılarımız Toroslar'dan alınacak bal için hazırlanıyor. Ve tüm hazırlıklar tamamlanınca nasibe yolculuk başlıyor. Zümrüt Renkli Toroslar'ın altın renkli şifasının nasibimize düşeni için çıkıyoruz TOROSLAR'a. Haziran, temmuz, ağustos aylarını yaylamızda geçiriyoruz. Ve burada hasat işlemi yapıyoruz.
Toroslar'da herşey bitince, mevsim geçince, eylül ve ekim aylarında arılarımızın doğal kaynaklarla kendilerine yetebilmeleri için tekrar Konya Ovası'na taşınıyoruz. Burada iki aylık misafirlikten sonra döngü tekrar başa dörüyor ve Akdeniz Bölgesi'ne yolculuğumuz başlıyor.
Şifa olan bal uğruna yüzlerce kovan taşınır, binlerce kilometre yol gidilir. Ama Hep aynı heyecan ve niyet hiç bozulmadan devam eder.
Kim?
Başladığımız günden bu yana çok yollar gezdik, çok olaylar yaşadık 2015 yılında başlayan serüvenimiz, aynı amaç, aynı heyecan, aynı üretim hedefiyle hep devam etti bir farkla,
2015 yılından başlayarak 4 arkadaşın ortak üretimleri tek bir marka altında satışa sunuluyordu. Üretim kapasitelerimizin artması ve işletme hacimlerinin büyümesiyle herkes kendi markası altında satış yapma kararı aldı.
3 kovanla başlayan serüven bugün yüzlerce kovanla kendi balını üretip satan 4 yeni üretici 4 farklı marka kazandırdı gerçek bal severlere.
Diger 3 arkadaşımız kendi yeni markalarıyla yeni bir serüvene başladı. Emek verdiğimiz ve elimizde büyüttüğümüz Siristat ismininde bende kalıp markanın yaşaması ve yoluna devam etmesi yönünde karar aldık.
Bugün Siristat Bal ve arı ürünleririn üreticisi Ben yani FERHAT ALTAY olarak sizlerin, gerçek bal severlerin, üreticisi ve arıcısıyım.
FERHAT ALTAY KİMDİR?
1984 Konya doğumlu, baldan daha tatlı bildiği tek kızının babası. Reklamcılık sektöründe uzun yıllar emek vermiş bir emekçi, tasarımcı, yazar, çizer, bakar, dinler.
2015 yılında vefasız aşkım diye tanımladığı mesleğine:( devam ederken arıcılığa başlayıp arı ürünleri üretmeye devam eden GEZGİN ARICI.
2020 yılından itibaren Ankara ve Konya'da 20 yıla yakın hizmet verdiği reklamcılık sektöründeki çalışmalarını, mesleğini vefasız aşk gerekçesiyle hobi amaçlı yürüten tasarımcı.:))
2015 yılından başlayarak 4 arkadaşın ortak üretimleri tek bir marka altında satışa sunuluyordu. Üretim kapasitelerimizin artması ve işletme hacimlerinin büyümesiyle herkes kendi markası altında satış yapma kararı aldı.
3 kovanla başlayan serüven bugün yüzlerce kovanla kendi balını üretip satan 4 yeni üretici 4 farklı marka kazandırdı gerçek bal severlere.
Diger 3 arkadaşımız kendi yeni markalarıyla yeni bir serüvene başladı. Emek verdiğimiz ve elimizde büyüttüğümüz Siristat ismininde bende kalıp markanın yaşaması ve yoluna devam etmesi yönünde karar aldık.
Bugün Siristat Bal ve arı ürünleririn üreticisi Ben yani FERHAT ALTAY olarak sizlerin, gerçek bal severlerin, üreticisi ve arıcısıyım.
FERHAT ALTAY KİMDİR?
1984 Konya doğumlu, baldan daha tatlı bildiği tek kızının babası. Reklamcılık sektöründe uzun yıllar emek vermiş bir emekçi, tasarımcı, yazar, çizer, bakar, dinler.
2015 yılında vefasız aşkım diye tanımladığı mesleğine:( devam ederken arıcılığa başlayıp arı ürünleri üretmeye devam eden GEZGİN ARICI.
2020 yılından itibaren Ankara ve Konya'da 20 yıla yakın hizmet verdiği reklamcılık sektöründeki çalışmalarını, mesleğini vefasız aşk gerekçesiyle hobi amaçlı yürüten tasarımcı.:))
Bizi Takip Et
Mucizenin farkında mısınız? ŞİFA dolu arı ürünlerini ne kadar tanıyorsunuz.? O zaman buyurun anlatalım.
Ürünlerimizi, üretim alanlarımızı, neler yaptığımızı, nasıl ürettiğimizi, ŞİFA dolu arı ürünlerinin faydalarını sizlerle paylaşıyoruz. Yanlış bilinen doğruları dile getiyoruz. Aramıza buyrun.
Bize sorular sorun. Yanlış anlaşılmaları giderelim. Sizi de arının mucizevi dünyasına taşıyalım.
Ne diye?
#AFİYETŞİFAOLSUN diye.
Bize sorular sorun. Yanlış anlaşılmaları giderelim. Sizi de arının mucizevi dünyasına taşıyalım.
Ne diye?
#AFİYETŞİFAOLSUN diye.
