TÜM ÜRÜNLERDE KARGO BEDAVA!
Karakovan Petek Bal Kasnak ÖN SİPARİŞ 2024
2024 hasatı karakovan petek ballarımız maalesef tükendi 2025 hasadı için ÖN SİPARİŞ kaydı oluşturabilirsiniz. Ön sipariş kaydı için Whatsapp veya sosyal medya hesaplarımız üzerinden iletişime geçmeniz rica ederiz
Arıcıdan Butik Üretim
%100 Saf ve Taze
Hızlı, BEDAVA KARGO
Koruyucu Ekolojik Ambalaj
Karakovan Petek Balı, Nasıl, Nerede, Niçin Üretildi?
"Zümrüt Renkli Toroslar'ın Altın Renkli ŞİFASI"
Gerçek balı bulmak için başlayan serüvenimizin soframızdaki halidir bu bal. Bizler için bal kavanozda duran standart bir tatlıdan öte, emeğimizin, nasibimizin, gerçek balı üretmek için gayret sarfedenlerin, ailesiine saf balı yedirmek için çalışanların, sofranısına şifa koymak isteyenlerin adeta ödülüdür. Saf, katkısız ve kalıntısız gerçek balı üretmek için Akdeniz sahillerinden başlayıp Torosların yamaçlarında son bulan, binlerce çiçeğin özünü, polenini içinde taşıyan, katkı, karışım, kalıntı içermeyen en önemlisi insanlığın ŞİFA olarak tanıdığı ve bilgidiği arının mucizesinin adıdır Siristat Bal.
İyi, Gerçek, Hakiki Karakovan Balı Tadı Nasıldır? Peki Siristat Karakovan Petek Balı Tadı?
Sizlere burada balımızın tadını, kokusunu, lezzetini tarif etmem mümkün değil, kıyaslayarak anlatmaya çalışmamsa sanırım beyhude bir çaba olur. Bilinenin aksine hiçkimse balın kalitesini tadarak, saflığını lezzetiyle bütünleştirerek anlayamaz. Bizim Karakovan balımızın tadını merak ediyorsanız, bu lezzet keşfinin benzersizliğini Siristat Bal severlere sorun. Karakovan balımızın tadını size onlar anlatsın. Sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek Siristat Bal severlerin görüşleri ve değerlendirmelerini objektif ve tarafsız bir biçimde görebilirsiniz.
Karakovan balının gerçek bir bal olup olmadığı ancak yapılacak birçok analizin önününüze konulup değerlendirilmesi ile mümkün olur. Çünkü bir balın saflığı sadece ek besinle yani sofra şekeri veya glikoz şurubu içermemesi ile değil. Aynı zamanda arı ilaçları ve pestisit kalıntıları içermemesine de bağlıdır. Kişilere göre değişen lezzet kavramı, tat duyusu, balın kaynağının, ürünün üretim biçimininiz standardize edilmiş olmayışı balın herkese göre standart tatla lezzette algılanmasının önüne geçer.
Örnek vermek gerekirse ballar arının nektar topladığı kaynağa göre tasnif edilir. Mesela çam balının kaynağı basara adı verilen çamın öz suyunu emip bunu şekerli sıvı olarak salgılayan bir böcektir. Arı tarafından toplanan bu sıvı kovanda bala dönüşür. Tek tip olan bu salgı sebebiyle tüm çam ballarında hemen hemen yakın aromalara hakimdir. Tek tip şekildeki ayçiçek, kanola, akasya, kestane vb bir bitki türünün nektarını baskın şekilde içinde arındıran ballarda kendi içinde yakın lezzetler sunar. Ama karışık çiçek türlerinin nektarlarının içerdiğinden ötürü yayla balı, polifloralı bal, Hakkari yöresi, gibi bal gibi ballların lezzetleri içerdiği çiçek türlerinin birbirinden farklı olması nedeniyle çok farklı aroma ve lezzetlere sahiptir.
Karakovan Petek Balı Nedir? Diğer Ballardan Farkı Var mıdır?
Karakovan petek bal deyimi aslında bir halk tabiridir. Ballar normalde çiçek kaynağına ve formuna göre tasnif edilir. Çiçek kaynağına göre ballar polifloralı ballar (karışık çiçek) çam balı, kestane balı, kekik balı gibi içesindeki nektar kaynağının yoğunluğuna göre tasnif edilir. Bu ballar kovandan alınıp peteklerden süzüldüğü zaman süzme bal olur. Petekte kalırsa petek bal şeklinde tüketilir. Yani normalde ballar kaynağına göre ve formuna göre isimlendirilir.
Peki nereden geliyor bu karakovan balı ismi? Hemen onu da anlatalım. Anadolu insanı yüzyıllar boyunca arıyla birlikte yaşamış. Bal üretmiş. Tabi geçmiş dönemlerde şimdiki modern tarzda kovanlar yokmuş. Modern tarz kovanların Anadolu'da kullanıma başlamasıyla arıcılığın şekli değişmeye başlamış. Nasıl mı? Anadolu insanı bulunduğu yöreye göre yaşam şartlarında içinde kendileri neden kovan yapabiliyorsa ondan arı kovanı yapmış.
Karadeniz bölgesinde ağaç olduğu için onlar kovan yapmak için ağaçların içini oymuş, Trakya bölgesi sepetler içinde arı bakmış, İç Anadolu ve doğu bölgelerimizde çamurdan veya hayvan dışkısından sıvanarak yapılmış kovanlar kullanılmış. İşte bu tarz kovanların tamamına verilen ad karakovandır. Kara düzen eldeki imkanlar çerçevesinde oluşturulan ve hazır dışardan çerçeve, balmumu verilemeyen içine arıyı koyup nasipte ne varsa onun alındığı, kovanlar kullanılmış yıllarca.
Bizlerde çocukluğumuzda çok gördük bu kovanlardan, hatta komşumuz Hasan Amca'nın çamurdan sıvanmış karakovanlarından ballarda yedik. Fakat gelişen teknoloji ve modernite her alanda olduğu gibi arıcılığıda etkiledi. Karakovanlar yerini haklı sebeplerden ötürü modern kovanlara bıraktı. Çünkü karakovanlarda havalandırma zorluğu, nem oluşması, alan darlığını kontrol etme şansınız olmayışı ve dış faktörlerle çabuk deforme olması gibi yönleri vardır. Verim düşüktür. Arı hastalıklara açıktır. Ayrıca gelişen koloniler yer darlığından kovana sığmayarak oğul vererek parçalandığı için arı tam bal döneminde nüfus kaybeder. Ve bal toplayamaz. Arıcının arıların bakımlarını yapması zorlaşır. Tabi iklimsel değişikliklerin etkisiylede doğadan gelen nektar eskisi kadar bol olmayıp üstüne de birde önceden olmayan yeni arı hastalıkları çıkınca, arıcılar bal alabilmek ve arılarını sağlıklı güçlü tutabilmek için bugün kullandığımız modern kovanları daha çok tercih etmeye başladı.
Aslında modern kovanda yapılan bal ile karakovan da üretilen balın içerik kalite açısından hiçbir farkı yoktur. Ama karakovan balının peteğinin bugün piyasada genel anlamda bulunan peteklerden farkı vardır. Nedir peki karakovan peteğinin farkı?
Bal aynı ama balmumu farklı nasıl oluyor bu? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi karakovanlar içine dışardan bugün modern kovanlarda bulunan çerçevelerden çıtalar konulamazdı. Eskiden arı, kovanın tepesinden başlardı petekleri örmeye kışa doğru arıcı bal varsa alır yoksa nasip derdi kapatırdı kovanı. Arıcının dışardan arıyı kontrol etme gibi bir şansı olmaz olamaz. Çünkü petekler kovanın içine arı tarafından sabitlenir. Arılarda peteklerin üzende olur. Petekleri alıp kontrol etme şansınız yoktur. Sadece gözle kontrol yapabilir ve arı hareketlerinden arının durumunu takip edebilir. Eski zamanlarda iklimin verimli, arı hastalıklarının olmadığı, arı parazitlerinin olmadığı düşünüldüğünde aslında bunlar olmadıktan sonra arıya bakmanızada gerek kalmaz. Zaten arı üstüne düşeni yapar. Ama maalesef bugün arıları mücadele etmesi gereken birçok hastalık ve zararlı var. Doğal kaynaklar kıt ve verimsiz.
Peki modern kovanlarda bu iş nasıl oluyor. Karakovan balı balı günümüzde nasıl üretiliyor. Günümüzde hala yerleşik olarak eski tip kovanları kullanarak bal üreten arıcılar var. Hatta karakovanların modernize edilmiş, yani arıcının açıp rahatlıkla arısını kontrol edebileceği kovanlarda mevcut. Ama bu kovanların şekil olarak karakovandır. Modern kovanlardan bir farkı yoktur.Modern kovanlarda arılar bir sisteme göre arıcı tarafından yönetilir bu kovanlar nem ve havalandırma açısından çok daha yönetilebilir arı için elverişli ortam sağlayan kovanlardır. Bu yüzden kovan içleri daha steril ve temizdir. Hem arı hemde arı ürünleri açışından daha sağlıklıdır. Modern kovanlarda çerceveler üzerinden arıyı kontrol edebilirsiniz. Arının gıda durumunu, hastalık ve zararlı oranını. nüfusunu takip edebilir zamanında müdahalede bulunabilirsiniz. Buda doğal olarak bal kalitesini ve verimini arttırır. Arıların yaşamasını sağlar.
Modern Kovanlar Karakovanlardan Daha İyi ve Sağlıklı ise Neden Karakovan Balı En Kalite Bal Olarak Biliniyor?
Bu sorunun altında yine gelişen dünya yatıyor. Zamanla nufuslar artıp insanların tüketim alışkanlıkları artmaya ve değişmeye başlayınca her gıdada olduğu gibi arıcılıkta üretim metodları değişti. Bu metodları iyi niyetle kullananlar balın kalitesini, arının ömrünü, üretim miktarını arttırdı. Her alanda olduğu gibi para odaklı işin içinde olup çok ürün üretelim kaygısıyla arı ürünlerinde taklit ve tağşiş edenlerde maalesef bulunmakta. Bunun yanında iklimsel değişiklikler, bitkilerin bal verimini düşürdü. Sonuç olarak talep arz dengesi çerçevesinde arıcılık sektörüne verimi arttırdı talebe cevap vermek için kendini geliştiridi.
Kovanlar modern hale gelip arıcılar bilinçlensede müdahale edemediğimiz nokta doğaydı. Arıların nektar kaynağı doğal kaynaklara arıcının müdahale etme ve değiştirme şansı olmuyordu. Bu yüzden arılar incelendi tüketimi düşürüp arıdan daha fazla ve kaliteli balı nasıl alırız hesapları yapıldı. Yapılan araştırmalarda arıların balmumu üretmek yani petek örmek için ciddi miktarda bal ve zaman harcadığı görüldü. Araştırmalar ortaya koymuşturki arı 1 kg bal mumu üretmek için ortalama 10-12 kg bal tüketmek zorunda. Günümüzde ülkemizin saf hakiki orijinal bal üretim ortalaması 1 kovan için 10-15 kg civarındadır. Arı bunun 10-12 kilosunu sadece bal mumu örmek için kullanırsa, kendi beslenmesi, yavru beslenmesi, kışlık stoğu derken hasat edilecek bal ya hiç olmuyor veya çok az oluyordu. Avrupada uygulanan ileri arıcık teknikleri ülkemizde uygulanmaya başlandı. Sektörde bunun için saf balmumundan temel petek adı verilen arının bal tüketimini düşürecek petek örmesini hızlandıracak doğal olarak verimi arttıracak ürünler kullanılmaya başlandı. Temel petekler hiçbir şekilde suni yapay petekler değildir sadece balmumundan dökülerek üzerine petek izi verilmiş sterilize edilmiş ince balmumu plakalarıdır. Bu petekler ahşap çerçeveler için monte edilerek arının petek duvarlarını yükselterek örmesi sağlanır ve arı peteği yine kendi örer taban hazır olduğu için daha az zaman ve bal harcar. İşte normal bir petek balı karokovan baldan ayıran temel faktör budur. Yani arının mumu peteği kendinin örmesi veya arının işini koylaştırmak, hızlandırmak için temel petek balmumu takılı çerçeve verilip verilmemesi.
Karakovan petek bal severlerin en çok kalite kriteri olarak aldığı ağızda mum kalma olayı bu peteklerde yaşanır. Çünkü günümüz teknolojilerinde bu balmumları arı kadar ince döküm yapılamıyor. O yüzden balmumumu ağızda sakız gibi kalarak lezzetsiz bir hal alıyor. Ama temel petek adı verilen bu ürün yine arının örmüş olduğu saf balmumundan
Özetleyecek olursak Karakovan kovanın şekliyle alakalıdır. Karakovan balı için önemli olan kovan değil arının peteği kendi örüp örmemesidir. Arı peteği kendi örüyorsa ve dış müdahale olmadan balınıda tamamen doğal çiçeklerden kendi yapıyorsa. Bal pestisit, kimyasal kalıntı vb içermiyorsa kaliteli karakovan balı üretilmiştir.
Karakovan Balı Daha Lezzetli ve Kaliteli Midir?
Lezzet kavramı kişilere göre değişir. Bal nektar kaynağına göre çok farklı tatlarda olur. Çiçekler balın tadına o kadar etki eder ki bir petek üzerinde farklı nektarlardan elde edilmiş farklı bal tatları almanız mümkündür. Ama petek bal yerken, özellikle karakovan petek bal yerken balmumu tadının etkisiyle ağzınızda daha yoğun bir aroma hissedersiniz. Süzme balda balmumu aroması bu kadar vurucu değildir. O yüzden petek bal severler kaliteli karakovan balı kriterinde hem lezzeti arar hemde mumun ağızda kalmamasını. Bu kriterler baz alındığında tüketiciler kanıları doğrudur. Karakovan balı petekle yenildiği için daha yoğun bir tada sahiptir ve normal petek bala göre ağızda dağılır. Fakat aynı kovanda aynı florada üretilmiş karakovan petek bal ile normal petek balın bal kalitesi açısından hiçbir farkı yoktur ve bu bal kalitesi laboratuvar analizi yapmak dışında anlaşılamaz.
Karakovan petek balın neden, nasıl olduğunu, farklarını anlattık. Gelin şimdi bizim nasıl üretim yaptığımızı anlatalım size.
Biz Nasıl Karakovan Petek Balı Üretiyoruz?
Yukardada belirttiğimiz gibi karakovan adı verilen kovanlar taşıma, hijyen, arı sağlığı ve refahı açısından çok uygun olmayan kovanlar o yüzden biz bu tarz kovanları kullanmıyoruz. Heleki gezgin arıcılık yaptığımız için bu kovanları nakletmek, nakliye sırasında hem kovanların ciddi zarar görmesine hemde büyük arı ölümleri yaşanmasına sebep olabilmektedir. Bizler bu sebeplerden ötünü arıcılıkta modern ahşap kovanlar kullanıyoruz.
Bu kovanlarda karakovan balını arılarımız nasıl yapıyor. Dediğim gibi karakovan balını özel yapan şey kovan değil arının peteği dışardan hiçbir ek materyal verilmeden kendi örmesidir. Bizde bu modern kovanlarımızın için tıpkı eski kovanlarda olduğu gibi boş kasnakları yerleştiriyoruz. Ahşaptan yapılmış bu kasnaklar içine arılarımız kendileri kendi peteğini örüyor içinede kendi balını koyuyor. Bizim kendi üretim alanlarımızdan yani Toroslar'ın balı bu peteklere toplanıyor. Sonrada sofralarınıza geliyor. Karakovan Petek ballarımızda tıpkı süzme çiçek balımız gibi aynı hassas ve titiz üretim sürecinden geçiyor. Karakovan petek bal üretimi yapılan kovanlarımızda bal hasadından sonra bu bu balları direk ambalajlayıp sizlerin sofrasına gönderiyoruz. Siristat bal olarak petek bal olarak satışa sunduğumuz tek bal çeşidi karakovan balı olup bu ballarımda peteklerin tamamın arının kendi ördüğü petektir. Tüm arı ürünlerinin üretiminde her zaman organik, doğal ve geleneksel üretim teknikleri kullanılmakta olup, yapay, kimyasal, suni petekler kullanılmamaktadır.
Karakovan Petek Balı Fiyatları Neden Yüksek?
Karakovan balının oluşum sürecini anlatırken sizlere arının balmumu üretirken ne kadar çok bal tükettiğinden bahsetmiştik. İşte bu bal tüketimi doğal olarak Karakovan petek balın fiyatını yükseltiyor. Çünkü bu petekleri örmek için arı bu kadar bal yemeseydi ve bal üretiminde kullanılan petekler tekrar kulanılabilseydi arıcı için maliyet oluşturmayacaktı. Ama maalesef arının ürettiği petek yenildiği ve tekrar üretime dahil edilemediği, her yıl bu peteklerin sıfırdan yeniden ördürülmesi gerektiği için üretim açısından ciddi bir zaman ve maliyet kaybı ortaya çıkmaktadır. Sadece bu sebeplerden ötürü karakovan balının fiyatı normal bal fiyatından daha yüksektir. Şunu açık yüreklilikle her seferin de tüm müşterilerimize hep dile getirdik. Karakovan petek balımızla, süzme yayla çiçek balımız arasında kalite bakımından hiçbir fark yoktur. Karakovan petek balını özel kılan etmen o balın petekli satışa sunulması. Diğer balımızın peteklerden süzülerek kavanozlara doldurulmasıdır.
Süzme Karakovan Petek Balı Olur Mu? Nasıl Yapılabilir?
Günümüzde bazı ürünlerin süzme karakovan balı olarak satış yapıldığını görmekteyiz. Sizlerden de süzme karakovan balı var mı, süzme karakovan petek balını nereden bulabilirim, süzme karakovan petek balı nerede satılır gibi sorular almaktayız? Maalesef ki süzme karakovan balı tabiri doğru bir tabir değildir. Çünkü karakovan petek balların içindeki balın bal süzme makinelerinde süzülerek alınması imkansızdır. Çünkü bu petekler basit bir çıta mekanizması içinde olup destek noktaları olmadığı için süzme makinesinin için parçalanarak balmumu ile karışır. Süreç zahmetlidir, sağlıklı bir biçimde süzme işlemi yapılamaz. Bu balları süzme yapılmadan süzme bal haline getirmenin diğer yöntemi ise preslemedir. Karakovan petekleri preslenerek balmumu ve bal birbirinden ayrılabilir. Fakat hem fiyat, hem görsellik hem piyasa talepleri değerlendirildiğinde bu balı süzerek satmanın arıcıya hiçbir ticari getirisi olmaz. Çünkü arının kendi ördüğü petekli balın yani karakovan balın fiyatı daha yüksektir. Bu bal görsel olarakta çok güzel görünür. Karakovan balını süzerek satmaya çalıştığınız süzmek için zaman, makine, ambalajlama masrafları ortaya çıkar. Bu balı presleyerek veya başka bir yöntemle süzme bala çevirsenizi bile normal bir süzme baldan karakovan süzme balın bir farkı maalesef yoktur. Karakovan petek balını özel yapan etmen onun peteğinin tamamen arı tarafından örülmesidir. Aynı flora içinde çalışan arıların ürettigi karakovan balının süzme bala dönüştürülmesi ile normal peteklerin balının süzülerek alınmasının sonucunda ortaya çıkan iki balda kalite ve içerik olarak aynıdır.
Sorulması gereken soru sanırım şu olmalı. Kovandan çıktığı haliyle 10 birim değeri olan bir ürünü siz alıp, işleyip, zaman ve para harcayarak 8 birime satar mısınız? Sanırım hiçbirimiz bunu yapmayız. Şunu bir kere daha belirtmek isterimki rengi şekli, kokusu tadı, kovanı, bal için bir kalite kriteri değildir. Balın gizemi laboratuvar raporları olmadan çözülemez.
Peki Hangi Balı Almalı? Karakovan Balı Mı Süzme Bal Mı Normal Petek Bal Mı?
Öncelikle karakovan petek balının süzme baldan daha kaliteli ve içerik yönünden daha iyi olduğu algısı tam doğru değildir. Çünkü balın kalite parametleri arasında balmumu yer almaz. Balmumunun dolayısıyla peteklerin kovandaki işlevi arının yaşam, depolama, üreme, alanlarıdır. Yani petek arının yuvası balın ambalajıdır.
Kimler Karakovan Balı Almalı?
Eğer balmumunun bala kattığı ekstra özel aromayı seviyor, aynı zamanda balı yerken oluşturduğu o hazza bayılıyorsanız, peteklerin ağzınızda dağılışını hissetmek istiyorsanız karakovan balı sizin balınız.
Balı seviyor ve sadece daha saf, hakiki, kaliteli olduğunu düşündüğünüz için karokovan balı tercih ediyorsanız maalesef yanılıyorsunuz. Üzülerek belirtiriz ki kovanda petekler arasında arı bir ayrım yapmaz. Doğal bitki örtüsünden aldığı nektarı ayrım gözetmeksizin depolama yapar. Balı severek tüketiyor ve süzme bal yiyorsanız öncelikli tercihiz süzme bal olmalıdır.
Vaktinizi Almayalım, Yazın Hemen Yollayalım.
Kim uğraşacak şimdi üye olmakla sepete atmakla derseniz. 5 dakika sipariş vermek istereseniz WHATSAPP veya TELEGRAM üzerinden dilediğiniz zaman sipariş verebilirsiniz. Ad, soyad, adres, telefon bilgilerinizi iletmeniz yeterli.
Web sitemiz üzerinden SİPARİŞ VER.
Karakovan Petek Balının Peteği Mumu Ağızda Dağılımı, İncemidir, Kalınmıdır? Neden Peteklerin Renkleri Neden Farklıdır?
Karakovan balı severlerin en çok sorduğu soru karakovan balı ağızda kalıyor mu? Mum, petek, ağızda dağılıyor mu? Bu soruya cevap vermek için öncelikle sizlere balmumumun yapısından ve arının balmumunu nasıl ördüğünden bahsetmek istiyorum. Çünkü bu tarz tüketici algıları sebebiyle maalesef çok zor üretim koşullarında üretilen gerçek, hakiki, orijinal karakovan balları eleştirilmekte ve sadece balmumu dağılıyor diye balsız arısız üretilen karakovan petek balları el üstünde tutulmaktadır.
İşçi arılar ham mumu 34°C'de çiğneyerek petek gözlerinin yapımını gerçekleştirirler. Ve arılar balmumunu vücutlarından salgılar. Balmumunun erime noktası 64°C'dir.Yani balmumu sıcaklık değerlerine göre, esnek, kırılgan, katı veya sıvı bir hale bürünür. Buda doğal olarak bal mumunun ağzınızda dağılma, yeme hissiyatına etki eder. Nasıl oluyor bu peki? Hemen anlatalım.
Aynı karakovan balının ortadan bölelim ve bir parcaşını buzdolabında bekletelim diğerini oda sıcaklığında. Oda sıcaklığında bekleyen karakovan balını yediğinizde ağzınızda daha çok kaldığını hafif sakızımsı bir yapısı olduğunu hissedeceksinizdir. Oysa buzdolabındaki balı yediğinizde petekler soğuğun etkisiyle kırılgan ve çıtır bir yapıda olduğu için ağızda hiç kalmadan çıtır çıtır bir hissiyatla tüketmenize sebep olacaktır. Ortam sıcaklığı petek bala böyle etki etmektedir.
İkinci önemli faktör karakovan balının arı tarafından üretim şeklinden ortaya çıkar. Yukarıda bahsettiğimiz gibi arının balmumu üretebilmesi için bala ihtiyacı vardır. Peki bu balı nereden alacak. Tabiki dışardan gelen nektardan. Yani çiçeklerden. Eğer doğadan gelen bal az miktarda ve arının hızlı çalıştırmasını gerektirmeyecek bir durumdaysa arılar petekleri sağlam bir şekilde kalın bir yapıda inşa eder. Çünkü balın depolanması için petek hücrelerinin dayanıklı olmasını ister.
Eğer doğadan nektar akışı çok hızlı olursa ve arı depolama konusunda sıkıntı yaşamaya başlarsa daha az fazla hammadde yani balmumu ile daha fazla alan inşaa etmeye yani petek örmeye başlar. Yani tabiri çaizse malzemeden çalar. petek yüzeylerini, duvarlarını, inceltir. Daha çok petek örer. Daha fazla bal depolar. İşte böyle bir durumda örülmüş petek en ince petektir ve ağızda kalmaz.
Yukarıda bahsettiğimiz konulara biz üretici olarak yani karakovan balının üreticisi olarak müdahil olamayız. Çünkü arının ne yapacağına biz karışmayız. Tıpkı eskiden olduğu gibi. Çünkü tüketicinin arzu ettiği formu yakalamak için çaba sarfetmek demek kovana dış müdahale gerektirir. Günümüzde maalesef tüketici cephesinde oluşan bu talebe cevap veren üreticilerin olduğuda bir gerçektir. Arılara dış müdahaleleler yapılarak üretim yaptırılan ballar tüketici cephesinde aradığım gerçek bal bu dedirtecek kadar güzel görünebilir, ağzınızda çıtır çıtır dağılabilir, ama asla arının doğal nektarlardan ürettiği çiçeklerin özünü sunduğu bir balın yerini tutmayacaktır. Unutmayalımki sağlık en önemli hazinemizdir.
Balmumunun yani peteklerin renklerinin neden farklı olduğu konusuna gelince, petek ilk örüldüğü anda beyaz bir renge sahiptir. Daha sonra kovanda hafif krem sarımtırak bir renk alır. Eğer petek üzerinde yavru atılmamışsa yani karakovan peteği arının kuluçka alanı olarak kullanılmamışsa bu renk tonunu korur. İçine konulan balında etkisiyle orjinal rengini koruyarak içindeki balın renginin yapısıyla kremden sarı ve sarının koyu tonlarına doğru petekler farklı renklerden oluşur. Fakat petek parçalandığında esmer veya siyah bir durumdaysa bu petek kuluçkada kullanılmış bu sebeple her yavru sökümünden sonra rengi giderek siyaha dönmüştür. Bu petekler yendiğinde ağızda kadifemsi bir tat uyandırır. Normal petekten daha kalındır. Özetlemek gerekirse peteklerin farklı renklerde olmasının 3 farklı sebebi vardır. Ortama bağlı doğal renk değişimi, içindeki balın rengini yansıtması ve peteğin kuluçka için kullanılıp kullanılmasıdır.
Karakovan Petek Balımı Kaliteli Süzme Çiçek Balı mı?
Bal severlerin en çok ikilemde kaldığı sorulardan biride budur. Fakat sanılanın aksine balmumunun insan vücudu için katkı sağladığı balla mukayese edilemez. Bunun başlıca sebebi ise balmumunun yapısından kaynaklanır. Çünkü balmumunun yani peteklerinin hammaddesinin erime noktası 64°C'dir. Sağlıklı bir insan vücudu bu sıcaklıklara ulaşamaz çözünemeyen bir maddenin vücudunuzda emilimi de zorlaşır. Yapılan araştırmalar balmumunun insan için yararlı materyaller taşıdığını doğrular niteliktedir. Fakat insan vücudunun bundan ne kadar faydalanabildiği bilinmemektedir. Yani petekli bal yiyen ve süzme bal yiyen insanın fayda değerleri karşılaştırma yapılmamıştır. O yüzden ortada bilimsel veriler olmadan sadece varsayımlara dayanarak yapılan değerlendirmeler yalanlanamayacağı gibi %100 doğru olarakta kabul edilemez. Biz bal severlere ister karakovan petek bal seçerken ister süzme bal alırken odaklanmaları gerekli noktanın BAL olması gerektiğini ısrarla anlatırız.
Karakovan Balı Hakkında Muhtemelen Daha Önce Hiç Duymadğınız Bu Bilgileri Neden Anlatıyoruz?
Çünkü bu karakovan balı maalesef ülkemizdeki yanlış algılardan ötürü çokça suistimal edilen bir konu. Petekli bir balın kalite parametresi ağızda dağılma, mum kalmaması, gibi parametrelere bağlanırken peteğin içindeki balın kalitesi göz ardı ediliyor. Değerlendirme böyle olunca maalesef hem arının ürettiği şifa kaynağı bal hemde işini hakkıyla yapan üreticinin hakkı yenilirken ağızda dağılıyor diye arının üretmediği, kaynağı bitki olmayan, dış müdahalelerle aranan nitelikleri taşır hale getirilen karakovan petek balı sofralarda başköşeyi alıyor.
İlk başladığımız zamanlardan bu yana bizi takip eden ve ürünlerimizi tüketen müşterilerimiz bilir ki uzunca bir süre karakovan petek balı üretmedik. Hatta hiç petek balı satmadık. Fakat sizlerin taleplerine ve isteklerine kayıtsız kalamadık. Neden üretmedik ve tüketilsin istemedik. Çünkü Arı ve arıcı için ekstra maliyet ve zorluk çıkaran karakovan balının üretim koşulları saf katkısız kalıntısız bal üreten arıcılar için ekstra zorluklar içeriyor. Ama sizlerden gelen biz kimden alacağız kime güveneceğiz sorularına da kayıtsız kalamayarak 2020 yılında ürünlerimiz arasına karakovan balını da ekledik.
Karakovan balının üretmemizin sebebi şunlardı. Saf balı elde etmek için sürekli doğanın izinde bir yarış halindeyiz. Nektar önde biz arkada arılarımızı taşıyoruz. Onların hep iyi ve doğal çiçeklerden üretim yapması için çabalıyoruz. Ama taktir edersiniz ki günümüzde bu alanlar giderek daralmakta, hem kalıntı riskinden uzak kalarak hemde yüksek kalite içeren bitkilerin bulunduğu bir flora içinde arıcılık yapabilmek samanlıkta iğne aramak kadar zor. Zorlu koşullar tabi ki bizimde üretim modelimizi etkiliyor. Bunun başında arının tüketimini minimum düzeyde tutmak geliyor. Arının doğadan topladığı bal ile yoğun şekilde petek örmesi bizim zaten az miktarda üretim yaptığımız balın miktarının çok daha aşağı düşmesine sebep olacaktı. Ki öylede oldu:(
Şimdi sizlerin aklına şöyle bir soru gelebilir sizin arılarınız zaten kovanda petek örmüyor mu? Kara kovan balı için petek ördürmek neden bu kadar zor? Evet doğru. Biz kovanlarımızda her sezon yüzlerce çıta petek ördürüyoruz. Ama petekler sürekli bir dönüşüm içinde kullanılıyor ve bu yıl ördürdüğümüz petek aslında gelecek yılın hazırlığı oluyor. Çünkü aynı anda arıya hem petek ördürüp hem bal verimini yükseltmek çok bal gerektirir. Bizde bu sebeplerden ötürü her yıl bir sonraki sezonun peteklerini ördürüp bunları kullanmak üzere ayırıyoruz. Bal akımı dediğimiz arımızın doğadan yoğun şekilde bal toplama işlemine başladığı dönemlerde kovanlarımızın üzerine önceden örülmüş peteklerimiz koyup arımızın bu petek gözlerine bal depolamasını sağlıyoruz. Bal hasat işleminden sonra bu bu peteklerdeki ballar petegin yapısı korunarak süzülüyor ve tekrar arılarımıza veriyor onlar peteklerdeki kalan balıda bir güzel temizleyip petekleri steril hale getiriyor. Biz bu petekleri tekrar toplayıp gelecek sezon kullanmak üzere soğuk hava depolarıda veya dondurucularda şoklama işlemi yaptıktan sonra dış etkenlerden etkilenmemesi için paketleyip saklıyoruz. Taki gelecek sezona kadar.
Karakovan balında bu anlattıklarımız yapmak mümkün olmuyor. Çünkü petekleri siz yiyorsunuz:) Yani peteğin bize geri dönüşü olmuyor. Arının doğadan bal gelirken hem petek örüp nem bal depolaması ise zamana yayılan bir süreç oluyor. Petekleri 1 yıl önceden ördürme gibi bir şansınız yok çünkü balmumu beklerse renk olarak değişir buda bizlerin sizlere sunmak istemediğimiz ürünlere sebep olur. Ayrıca bizim tamamen gezgin arıcılk yapmamızdan ötürü bu karakovan balının üretim zamanlaması önemlidir. Çünkü bu peteklerin çıtaları çok zayıf olur içinde karakovan petekleri varken kovanlar uzun mesafelerde taşınırsa bu petekler bağlı oldukları çıtalardan koparak parçalanabilir. Petekler zayi olmakla kalmaz taşıma esnasında peteklerin bu şekilde parçalanması demek kovanda yüksek miktarda arı ölümüne sebep olmaktadır. Yani tüm emek boşa gider. İşte bu sebeple biz arımıza karakovan peteklerimizi yaylamıza çıkmadan hemen önce ördürmeye başlıyoruz. Zaman ve nektar kıskacında geçen bu süreçte arıya dışardan müdahale yapmadan tamamen doğal kaynaklarla bu işlemi yaptırmak gerçekten emek ve sabır isteyen bir süreçtir. Her arı ürünün emeğe ve sabra ihtiyacı vardır ama gerçekten üretim süreci açısından ele alındığında karakovan petek balı zorlu bir süreç içerir.
Biz sizlerin sofrasına sunduğumuz bal polen ve arı sütünde olduğu gibi tabiki karakovan balımızında üst nitelikler taşıyarak sofralarınıza ulaşması için çaba sarf ediyoruz. Ürettiğimiz tüm ürünlerimiz yola çıktığımız ilk günkü arayışımızın sonucu.
Saf ve İyi Bal Aynı mıdır? Hakiki, Orjinal Bal nedir?
Bu soruya cevap vermeden önce balın saflık kriterlerini ve iyi balın kalite kriterlerini ortaya koymak gerekir. Saf balı dışardan hiçbir müdahale olmadan arının tamamen doğal çiceklerden nektar toplayarak oluşturduğu aynı zamanda ilaç ve tarımsal ilaç kalıntısı içermeyen bal olarak tanımlamak mümkündür. Peki iyi ve kaliteli bal nedir. Saf bal olup düşük HMF, yüksek prolin ve diastaz, değerleri taşıyan, antioksidan kapasitesi yüksek ballar kaliteli, iyi bal olarak tasnif edilebilir. HMF değeri düşük, diastaz değeri yüksek ballar, balın işlem görüp görmediğinin, taze olup olmadığının göstergesi olabilecek parametrelerdir. Balın kalitesini işte birbirine bağlı bu zincirlerin tamamının değerlendirilmesi ortaya koyabilir. Bir balın saf, iyi, orjinal, hakiki diye tanımlanabilmesi için öncelikle kalite parametrelerini bilmek gerekir. Bunun en önemli ve tek göstergeside analiz raporudur. Analiz raporundaki birçok değer ortaya konulup bir değerlendirme yapılırsa bal için saf, iyi, kaliteli, orjinal, hakiki tabirleri kullanılabilir. Kısacası tadı, aroması, üreticisi, arıcısı, bir balın kaliteli olacağı anlamını taşımamaktadır.
Ama ben bir üretici, en önemlisi kendi balını üretip tüketiciye sunan bir ARICI olarak balımızı nasıl ürettiğimizi, nelere dikkat ettiğimizi, nasıl kaliteli bal üretmek için çalıştığımızı, balımızın değerlerini, üretim felsefemizi, titizliğimizi, hassasiyetlerimizi, kısacası gerçek, saf, katkısız, kalıntısız, karışımsız, nitelikli,kaliteli iyi balı üretmek için neler yaptığımızı sizlere uzun uzun anlatabilirim.
Siz de bizler gibi soran, araştıran, sorgulayan bir tüketici iseniz, önce bizi, iyi balı sofranıza sunan arıcıların kim olduğunu öğrenmek için hikayemizi mutlaka okuyun.
Şu an bu satırları sabırla hala okumaya devam ediyorsanız, alıştığınız sıradan anlatımların ve ürün sayfalarından farklı bir sayfada olduğunuzu anlamanız uzun sürmeyecektir. :) Gerçek ve kaliteli balı üretmek için başlayan serüvende bizler ile sizlerin buluşmasına vesile olan internet /sosyal medya platformlarında doğal, sıcak, açıklayıcı ve samimi bilgileri sizlere sunmanın çabasındayız. O yüzden bu farkındalığımız lütfen mazur görünüz. Bilmediklerimiz yüzünden bu işe girdik, o yüzden bizler gibi merak edenler için uzun uzun anlatıyoruz. Anlattıklarımızın arının sunduğu şifa ile buluşmak için bir rehber olması dileğiyle buyrun binbir emekle gerçek balın üretimden sofranıza nasıl geldiğini öğrenmeye.
Gerçek, İyi ve Kaliteli Balın Akdeniz'den Toroslar'a ve Sofranıza Öyküsü.
Şu an bu sayfada gördüğünüz balın hikayesi her yılın eylül, ekim aylarında Akdeniz sahillerinde başlar. Bizim için Alanya’ya arılarımızı taşımak yorucu bir sezonun sonunda çok çalışan arılarımızı tatile götürmek gibidir. Her yıl eylül-ekim aylaınrda tüm kovanlarımızı sırtlanır, araçlara yükler, Toroslar’ı aşar, Akdeniz Bölgesi’ne geçeriz. Peki neden? Çünkü; bal hasadından sonra yaylamızda kışın ayak sesleri hissedilip, birçok yerin sonbahara girdiği, çiçeklerin kuruyup arının kullanacağı kaynakların tükendiği bir noktada, sonbahar döneminde Akdeniz Bölgesi arılarımız için çöldeki vaha gibidir.
Bu bölgede eylül, ekim, kasım aylarında çiçeklerle bezenen maki toplulukları, keçiboynuzu ağaçları, birçok yer çiçeği sayesinde arılarımız doğal nektar ve polen kaynakları ile buluşur. Bölgede sonbahar yağmurları, Akdeniz iklimine özel bitkilerini çiçeklenmesine sebep olur. Alanya’ya taşınan arılarımız nisan ayına kadar bu bölgede en doğal çiceklerden kendi balını, polenini temin eder. Nüfusunu yeniler, stoklarını tamamlar. Bizlerse onların doğasına müdahil olmadan organik / doğal yöntemlerle bakım ve kontrolünü yapar, onları yeni sezon için hazırlarız. Bizim görevimiz aslında yaylada koyunlarını otlatan çobandan farksızdır. Bizim amacımız sadece onları yönlendirmek, kontrol etmek, konforlu biçimde doğadan maksimum düzeyde faydalanmalarını sağlamaktır.
Arılarımızın Kış Kampı, Akdenizin Bereketi. DURAK 1: Rakım 162 m.
Akdeniz bölgesinde geçirdiğimiz zaman tabiri caizse sezona hazırlanan futbol takımlarının kış kampları gibidir. Gelecek yılın ürünlerini üretecek arıların sağlıklı, güçlü şekilde sezona ulaşması en büyük amacımızdır. Arılarımızın doğal bitki örtüsünden balını ve polenini temin etmesi tıpkı insanlarda olduğu gibi arının bağışıklık sisteminin güçlü tutulması, arının hastalık ve zararlarına karşı güçlü kalması, dışarıdan müdahaleye gerek kalmamasına sebep olur.
Doğal kaynaklarla beslenen güçlü arılarla çalışmak, arının hastalıklarla yakalanmamasını sağlarken, hasta olmayan arılara ilaç kullanmak zorunda kalmayız. Bunun doğal sonucu da sofranıza sunduğumuz gerçek ve saf balda arı ilaçları ile arı zararlılarına karşı mücadelede kullanılan ilaçların kalıntısının olması riski ortadan kalkar. Yani arılarımızı gezgin arıcılık yaparak, besinini en doğal yöntemlerle doğadan temin etmesini sağlarken arka planda sağlıklı arılarla çalışmanın faydası bize kalıntısız arı ürünleri olarak dönmektedir. Gezgin arıcılık modelinin ikinci bir avantajı daha vardır. Arılarımızı doğal kaynaklarla buluşturmak için sürekli taşımamızdaki amaçlarımızdan biri de arının kendi besin zincirini tamamen doğal kaynaklardan temin etmesini sağlamaktır. Çünkü arının bal ve polen temin edecek kaynaklar içinde arıcılık yapılmazsa bu kaynakların arıcı tarafından arıya verilmesi gereklidir. Buda malumunuz arıya dışardan yapılacak besleme ile mümkün olur. Çünkü aç kalan arı ölmeye veya hasta olmaya mahkumdur. Biz bal hasadından sonra arılarımızın kendi doğal kaynaklarını toplaması, stoklarını yenilemesi için 2 farklı noktaya taşıma yapmaktayız. Arılarımız yılda 4 farklı noktaya taşınırken, son varış noktamız olan yaylamız dışında hiçbir alandandan bal hasadı yapılmamaktadır. Çünkü bu kaynakların tamamı arının kendi hayatını idame ettirmesi, güçlenmesi ve sağlıklı yaşaması için gereklidir. Her ne yapılırsa, ne kadar organik ve doğal olursa olsun yapılan hiçbir dış müdahale arınının doğal yöntemlerle elde ettiği besin gereçlerinin yerini tutamaz. Bu yüzden tıpkı bizler gibi onlarında doğal besinlerle beslenip hayatlarını idame ettirerek bize hizmet sunması öncelikli hedefimizdir.
Sağlıklı bir arı kolonisinin yani bir arı kovanının 1 yıl içinde sadece kendisi için tükettiği bal miktarı uzmanlarca 100-200 kg arasında olarak belirlenmiştir. Bizim amacımız işte bu orandan artanı, bizim nasibimize düşeni, arıyı ve doğayı sömürmeden alabilmektir. Çünkü bizce üretmek sadece para kazanmak için doğayı, canlıları sonsuz şekilde tüketmek değil, hayatımızı sürdürmemize yarayan, bize hizmet sunan tüm doğayı, canlıları koruyarak, yenileyerek, zarar vermeyerek beraber karşılıklı fayda sağlama anlayışıdır. Bu yüzden arının bize sunduğu şifa dolu arı ürünlerinde payı olan havayı, suyu, doğayı arıyı ve daha birçok etmeni koruyarak, gözeterek, israf etmeyerek, yenileyerek yolumuza devam ediyoruz.
Hakiki Süzme Çiçek Balı İçin Toroslar’a Yolculuk Başlar.Toroslar'ın Yamacında Köyümüzde Kısa Bir Mola. Çünkü Bahar Gelmedi Henüz Toroslar'a. Durak 2: Rakım 1200 m.
Alanya’da yeni sezon kampı tamamlanıp Akdeniz’in o kavurucu sıcakları kendini hissettirmeye başlayınca, bahar bitmeye, çiçekler geçmeye başlar. Artık bu bölgede de arılarımız için polen ve nektar kaynakları azalır. İşte tam nisan ayında İç Anadolu Bölgesi’ne bahar yeni gelmiş, heryer çiçeklerle bezenmiştir. Kış sezonundan güçlü şekilde çıkan arılarımızı bu sefer Konya bölgesinde köyümüze taşınır. Bu bölge saf, katkısız, kalıntısız, gerçek bal üretmek için ikinci durağımızdır. Bir ucu Konya Ovası’na, arkası Toroslar’a yaslı dağ köyümüzde doğal bitki örtüsüyle kaplı alandan arılarımız kesintisiz şekilde polen ve bal temin etmeye devam eder. Koloniler güçlenir, nufuslar artar. Bal üretim yolculuğumuzda bizim için sonuç noktası olan yaylamıza çıkmadan arılarımızın son hazırlıkları burada tamamlanır.
Güçlü arı kolonileri oluşturmak, saf bal üretmek için en önemli kriterlerden biridir. Çünkü çiçek bahçeleri içinde bile olsanız, o çiçeklerden bal toplayacak kadar çok arınız yoksa bal üretmeniz mümkün olmaz. Bu aynı zamanda balın içerik değerlerine bile etki eder. Çünkü prolin, diastaz gibi balın kalite parametreleri ile arının çalışması, çiçek çeşitliliği arasında sıkı bir bağ vardır. Ne kadar çok arı varsa o kadar çok çiçekten nektar gelir. Çiçek çeşidi ne kadar artarsa balın lezzeti, aroması, kalitesi o derece yükselir.
Sizler İçin Binbir Çiçekten Toplanan Çiçek Özleri, En Saf Haliyle Kovanlara, Kovandan Sofranıza. Balın Anavatanı, Zümrüt Renkli Toroslarb Durak 3: Rakım 1765
Nisan, mayıs aylarını köyümüzde tamamlayınca arılarımızın artık Zümrüt renkli Toroslar'a taşınma zamanı gelmiştir. 1 yıllık hazırlığın karşılığını görmek, altın renkli şifadan nasibimize düşeni beklemek için arılarımızla Toroslar’a taşınırız. 10 ay boyunca 2 ay sürecek bal akımına hazırlanan arılarımız, zümrüt renkli Toroslar’ın binbir renkli çiçeklerinden nektarı ve poleni kovana taşır. Nektarlar, polenler taşındıkça petek gözleri altın gibi ışıldar. Bu aşamada artık tüm yük arılarımızın sırtındadır. Onlar çalışır biz izleriz. Kovanların sadece düzenini kontrol eder. Onların konforu için gerekli çalışmaları yaparız. Arının işine karışmaz, arılara dışardan hiç bir müdahalede bulunmaz, doğadan nasibize düşeni bekleriz. Organik veya doğal olsa bile ilaç, zararlı mücadelesi vb hiçbir işlem bu bal akımı sırasında yapılmaz. Bal toplama döneminde bizlerin görevi sadece arının bal depolamasını beklemektir. Taki arılarımız petek gözlerindeki balı olgunlaştırıp, balı sırlayıp, bu bal oldu, afiyet şifa olsun diyene kadar. Doğadan toplanan nektar arılar tarafından olgunlaştırılıp, fazla suyu uçurulup, bala dönüştüğü zaman, petek gözlerinin üzerlerini sırlama yaparak kapatırlar. Ve arılarımızca balın bir nevi ambalajlanması yapılır. İşte bu aşamadan sonra günler ve aylarca süren bal toplama serüveni tamamlanmıştır. Kızlarımız doğayla işbirliği içinde çalışarak, insanlığa sunulan mucize şifa kaynağı balı bizlerin tükenmesi için bize sunmuştur.
Bundan sonra binbir çiçekten binlerce arının toplayıp, petek gözlerinde depoladığı, şifa dolu balın nasibimize düşeninin soframıza ve sofranıza gelmesinin serüveni başlar. Mevsim gelişimine göre bal hasadımız, temmuz, ağustos aylarında tamamlanmış olur. Sonrasında arılarımız tarafından en saf, katkısız, kalıntısız, biçimde üretilip depolanan Zümrüt renkli Toroslar’ın altın renkli şifası sofranıza nasıl gelir buyrun onu da anlatalım.
Arılarla Kısa Bir Mola, Çünkü Balın En Saf Hali Ulaşmalı Bekleyen Sofralara.
Olgunlaşan ve hasada hazır hale gelen balllarımız kovanlardan toplanır. Ballarımızın en taze haliyle size ulaşması için hemen süzme işlemine alınır. Gıdaya uygun modern ekipmanlar kullanılarak, hijyenik ortam ve koşullarda ballarımızın tamamı bizim tarafımızdan süzülür. 365 günlük emekle arılarımızın topladığı saf balın zerresine zarar gelmesine gönlümüz razı olmadığı için bu aşamada da kolları sıvar, işe koyuluruz. Bu süzme aşamasında balın doğal yapısını bozacak, bala zarar verecek hiçbir işlem, materyal kullanılmaz. Hijyenik bir biçimde peteklerden süzelen ballar. 7-10 gün dinlenmeye alınır.
Ballarımız hasat edilip, dinlenme aşamasında dolumu beklerken. Bizler balımızdan analiz için numune alırız. Bu numune alımının hassas ve titiz bir biçimde yapılması gereklidir ki ürettiğimiz ürünün analiz değerleri doğru bir biçimde ortaya konulabilsin. Çünkü bal standardize bir biçimde arı tarafından üretilen bir ürün değildir. Mevsim içinde farklı zamanlarda açan çiçeklere, arının farklı yoğunlukta çalışması, kovanlar, petekler, hatta aynı petek üzerindeki gözlerde bile balın farklı türkdeki çiçeklerden depolanmasına sebep olur. Bu yüzden kovandan kovana, petekten peteğe depolanan bal farklılık gösterir. Bizler balı sadece belirli bir kovandan veya dinlendirmedeki bal kabından alıp veya tek bir petekten analize gönderirsek bu üretilen tüm balın analizi için doğru bir değer taşımayabilir. İşte bizler burada sofranıza sunulan balın ilk kavanozdan son kavanoza kadar aynı lezzet, aroma, vitamin ve mineral değerleri açısından aynı olması için gerek numune alımında gerekse dolum aşamasında hasat ettiğimiz tüm balın homojen bir biçimde harmanlanmasını sağlarız. Bu amaçla hasat edilip dinlendirme aşamasında dolumu bekleyen balımızdan tüm dinlendirme kaplarından eşit miktarda bal alınarak analiz için numune balı hazırlanır. Bu kavanoz hasat edilen balımızın laboratuvar analizi için laboratuvara gönderilir. Burada balımız polen tür, şeker profili, C4 şeker içeriği, pestisit kalıntısı, ilaç kalıntısı, prolin, diastaz değeri gibi 12 kalemden oluşan birçok analize tabi tutulur. Üniversite laboratuvarları veya özel akredite laboratuvarlarda yapılan bu analizlerlerin raporları siz değerli müşterilerimizle bilgisine sunulur ve şeffaf bir biçimde paylaşılır.
2022 HASADI BALLARIMIZIN ANALİZİ SONUÇLARI
Yüksek nitelik ve içerik
Her yıl olduğu gibi bu yılda ballarımız hasat sonra bir çok analize girdi. 2022 hasadı şuan satışta olan balımızın tüm analiz değerlerini görebilirsiniz.
Bu aşamadan sonra balımız dinlenme aşamasını tamamlamıştır ve dolum aşamasına geçilir. Süzme ve dinlendirme aşamasında olduğu gibi bu aşamada da hiçbir filtreleme, ısıl işlem, çözündürme vb. endüstriyel-dış müdahale olmadan ballarımız kavanozlara dolum yapılır. Bu aşamada tıpkı numune kavanozunda yaptığımız gibi tüm dinlendirme kaplarından ballar eşit bir biçimde dolum ünitesine aktarım yapılarak balın homojenize bir karışım yapılması, dolayısıyla analize gönderilen değerlerle tutarlı bir biçimde ilk kavanozdan son kavanoza kadar aynı lezzet, vitamin ve mineral değerlerini taşıyan balın ambalajlanması sağlanır. Ballarımız dolum aşamasında asla başka türden veya başka yerden alınmış, hasat edilmiş ballarla karışım yapılmaz. İlk kavanozdan son kavanoza kadar balımız yaylamızdan hasat edip, süzüp, dinlendirip, dolum yaptığımız yayla balımızdır. Bu yüzden 1 sezonda hasat edilen ballar tek tip, yöresel, katkısız, karışımsız olarak, aynı renk, aynı lezzet, aynı nitelik nicelik özelliklerini taşır.
Dolum aşaması tamamlanarak kavanozlanan ballarımız, ısı ve ışık gibi balın değerinin düşmesine sebep olan dış koşullarından korunacak bir biçimde özel ortamda sofralarınıza ulaşacağı günü bekler. Ballarımızın satışa hazır hale gelmesiyle birlikte “Zümrüt renkli Toroslar’ın altın renkli şifası”nın sofranıza yolculuğu başlar. Her yıl olduğu gibi ön sipariş kaydı yaptıran müşterilerimizin kayıt sıraları dikkate alınarak bal dağıtımına başlanır. Ön sipariş listesi dağıtımı tamamlandıktan sonra ballarımız, web sitemiz ve sosyal medya hesapları üzerinden satışa sunulur. Ballarımızın en taze ve sağlıklı bir biçimde sizlere ulaşması, kovandan çıktığı gibi sofranıza sunulması öncelikli amacımızdır. Dolum yapılıp uygun koşullarda bekleyen ballarımızın siparişiniz ardından kargoda hasar görmemesi için özel hava yastıklı ambalajla paketlenir. Aynı zamanda ışıktan etkilenmemesi için tekrar dış koruyucu kutuya konulur. Siparişleriniz kargo hasarlarına karşı yeniden gönderim garantisi altındadır. Kargo kaynaklı kırılma, akma vb. durumlarda siparişiniz yenilenir. Tüm ürünlerimizde kargolar ücretsizdir.
Karakovan petek ballarımız kasnak tabir edilen peteğin etrafını saran çıtasıyla birlikte paketlenir. Bundaki amaç karakovan balının gönderimler sırasında deforme, akma, parçalanma gibi bala zarar verecek etkilerden korunmasıdır. Karakovan ballarımızın tartım işlemlerinde bu çıtaların ağırlığı bal ağırlığından düşülmüştür ambalaj ağırlıklarımız paketin içindeki karakovan balının net ağırlığını belirtir.
Balın En Saf Halini Bizler İçin Üreten Şifa İşçilerini Unutmak Olmaz.
DURAK 4: Rakım 1096
Sizlere Zümrüt renkli Toroslar'ın altın renkli şifasını sunduk. Bitti mi, tabiki bitmedi? Dönelim arılığımıza. Balı aldık diye şifa işçisi arılarımızı unutmak olur mu? Bizlere binbir çiçekten şifa sunan şifa işçileri ne olacak? Toroslarda bal akımı tamamlanınca yüksek rakım sebebiyle sonbahar etkisini erken göstermeye başlar. Heleki sert ve kavurucu rüzgarlar esmeye başladı mı, zümrüt renkli Toroslar'ı bakır rengine çevirir. Arımızdan balımızı aldık diye işimiz burada bitmez. Arının kendisi için topladığı balı hiçbir şekilde hasat etmememize rağmen, arımızı güçlü ve sağlıklı tutabilmek için yine polen ve nektarla buluşturmamız gerekir. Çünkü bal üretimi için normalden çok hızlı ve fazla çalışan arılar artık iyice yaşlanmış, ömrünü tamamlamıştır. Bu aşamadan sonra kovan nufuslarında hızlı bir düşüş yaşanır. Biz bu düşüşü minimum seviyede tutabilmek için arımızın nüfusunu gençleştirip yenileyeceği başka bir noktaya, floraya arılarımızı taşırız. Bu aşamada bir sonraki yılın hazırlıkları başlar. Peki ne yapıyoruz? Akdeniz bölgesi bu aylarca çok sıcak ve kurak olduğu için arılarımızı bu bölgeye götüremiyoruz. Sonbahar yağmurları Akdeniz Bölgesi'nde başlamadan arılarımızı misafir edecek 1-2 aylık bir konaklama alanına arılarımızı taşıyoruz. Yıl içinde dördüncü taşınma noktamız Konya ovasında özel bir havza. Ağustos ve eylül aylarında burada geçirip, arılarımızı yine kendi besinlerini yani polenini, balını temin edeceği bir alan sunuyoruz. Bu bölgede misafirliği sırasında nüfusunu yenileyip tekrar güçlenen arılarımız Akdeniz bölgesinde sonbahar yağmurlarının bizi davetiyle tekrar başladığı noktaya döner. Arılarımızın her zamanki yolculuğu tekrar başlar. Akdeniz sahilleri bizi çağırır. Yani gerçek bal üretme serüveni Toros Dağları’nın etrafında taşınan yüzlerce kovanla her yıl 4 farklı noktada döner durur.
Yılda yaklaşık 25.000 km katederek, yüzlerce kovanı taşıyarak yaşadığımız 4 mevsimlik üretim serüveninde sadece bal değil, arı sütü, polen, propolis, balmumu gibi arının ürettiği ürünlerden de bal gibi saf, taze, katkısız ve kalıntısız olarak üretiriz Onları da sizlerin sofralarına sunarız. Bu ürünlerimizle ilgili detaylı bilgileri kendi ürün sayfalarında aynı şekilde okuyabilirsiniz.
Her şeyi uzun uzadıya tüm samimiyetimizde şeffaf bir biçimde anlatma ve paylaşma gayreti içinde olduk. Yanlış izah ettiğimiz veya kafanızda soru işareti yaratan her konuyu, gördüğünü, duyduğunu, bizim yanlış söylediğimizi düşündüğünüz noktalaraı bizimle paylaşırsanız biliyorsak cevaplamaktan, bilmiyorsak sizler için araştırmaktan, yanlışsak düzeltmekten mutluluk duyarız. Bizleri daha yakından takip etmek sofranıza şifa sunan işçilerimizi yakından görmek, tükettiğiniz balın içindeki çiçeği, poleni, suyu bilmek, bal serüvenimizin her aşamasını izlemek için sosyal medya hesaplarımızdan bizleri, üretim alanlarımızı, takip edip gözünüzle bunlara şahitlik edebilirsiniz.
Burada kısaca :) anlattığımız balın üretim yolculuğunu, balımızın neden özel bir bal olduğunu, daha detaylı görmek isterseniz okumak aşağıdaki sayfalarımızı incelemenizi tavsiye ederiz.
Kovandan sofraya her detayı bilmekEN DOĞALhakkınız.
Zümrüt renkli Toroslar'dan...
Bal uğruna geze geze ARICILIK...
Butik arı ürünleri üreticisi ARICI olarak, saf, katkısız, gerçek balı üretmek için süren serüven nasibimize düşen balın kovana, nasibinize düşen balın sofranıza gelmesiyle son bulur. Yukarıda anlattığımız uzun serüven içinde üretim tekniklerimizde, arı bakımlarımızda her zaman için öncelikli ilk tercihimiz doğal ve organik yöntemlerdir. Ballarımızda kimyasal kalıntı oluşmaması için üretim alanlarımız tarımsal, çevresel, kentsel, sanayi kaynaklı kirlenmelerden uzak alanlar olarak seçilir. Üretim alanlarımızda belirlerken balın içerik değerlerini yükselten şifa dolu bitkilerle dolu, tek tip yerine karışık türleri barındıran, doğal alanları tercih ederiz. Tarımsal ilaç ve GDO riski sebebiyle tarımsal üretim ürünleri (ayçiçeği, kanola, mısır vb) üretim alanlarımız için tercih edilmez. Tüm üretim tekniklerimiz ve üretim alanlarımız için balın zerresine zarar verecek hiçbir koşul tercih edilmezken, tüm riskleri sıfırlamak, olası bulaşma risklerini sıfıra indirmek için arılığımızda sıkı bir kalıntı yönetimi yapılmaktadır. Kaliteli bal için çiçek çeşitliliği, dışardan katkı, karışım olmaması, üretim yöntemleri, doğal kaynaklar, arı ilaçları kalıntısı taşımaması, tarım ilaçları kalıntısı taşımaması, prolin, diastaz, HMF değerleri gibi bir çok etmen bir araya gelirse balın gerçek, katkısız ve kalıntısız sofranıza sunulması mümkün olabilir.
Yüzlerce kovanın 4 farklı noktaya taşınarak 365 gün boyunca en zorlu koşullarda süregelen bu bal yolculuğunun her aşamasında yukarda anlattığınız hassasiyetler ve üretim politikalarının sıkı sıkıya uygulanmasıyla sofralara arının şifası mucize arı ürünlerinin en saf katkısız, doğal, taze halini sunabiliyoruz.
Bal, Karakovan Petek Bal, Polen, Arı Sütü Neden Tükeniyor?
Bizler, Siristat Bal olarak sadece kendi ürettiğimiz ürünleri sofranıza sunduğumuz için, arının bakımından, hasadına, dolumundan, kargosuna her aşamanın bizzat takipçisi ve denetleyicisiz. Sözleşmeli, anlaşmalı, denetlemeli olarak başka arıcılardan veya toptancıdan bal tedarik ederek bal satışımız yoktur. Sizlerle birlikte çıktığımız, 12 kovanla başlayıp yüzlerce kovana ulaşan, sizlerin desteği ve güveniyle büyüyerek ilk başladığı günkü hassasiyetle yoluna devam eden bir ARICI olarak göstermiş olduğunuz güvene son noktasına kadar layık olmak için çalışıyoruz. Çünkü üretmek için sorgulayarak başladığımız bu süreçte denetimimiz ve bilgimiz altında olmayan her sürecin bizim için risk taşıdığının farkındayız. O yüzden kendi ürettiklerimizi sunmayı, küçük ama nitelikli üretici kalabilmeyi amaçlıyoruz. Bizler en çok bal satan değil, en iyi balı satan butik üretici ve az üretici, nitelikli üretici olmanın yarışı içindeyiz. Ürünlerimizin çabucak tükenmesi, müşterilerimize her zaman VAR diyememizin sebebi budur. Herkese yetecek kadar ürün üretemiyor olmamız maalesef üretici olarak bu kulvarda olmamızın ve sadece kendi ürettiğimiz ürünleri sizlere sunmak istememizin sonucudur. Sizlerin gösterdiği yoğun ilgi ve taktirin karşılığını bulması için her yıl büyüyerek daha fazla gerçek, hakiki, orjinal saf balı sofraları sunmanın gayreti ve çabası içindeyiz. Önemli olan çok üretmek veya tüketmek değil, kendimiz ve dünyamız için iyi olanı tercih edebilmektir. Her yıl sizlerin tavsiyesiyle referansıyla Siristat Bal ailesine yeni bal severler katılıyor arının mucizesini şifasını onlarda sofrasına misafir ediyor. Gücümüz yettiğince, üretim, şeffaflık, fiyat, politikamızdan taviz vermeden arı ürünlerinin en saf halini sizlerle buluşturmak için var gücümüzle çalışacağız. Bazen yok bitti, bazen kalmadı, bazen biraz bekler misiniz diyeceğiz. Ama ŞİFA üretmek için hep çalışacağız.
Özetin özetini derleyerek, sıkmadan, boğmadan, şeffaf bir biçimde herkes okusun diye anlattığımız yukardaki bunca şey ne diye?
Güzel insanlar için güzel ürünler üretenlerin olduğu bilinsin diye, arının sunduğu şifa sofralara misafir olsun diye. Arının mucizesini herkes keşfetsin diye.
Kısaca ve özetle Sadece "AFİYET ŞİFA OLSUN" diye.
Soru Sor, Online SİPARİŞ VER.
Web sitemiz üzerinden SİPARİŞ VER.
Tanıdıkla, eşle dostla, PAYLAŞ